Deprem ve Yaşlılık
On ilimizde ağır kayıplara yol açan ve 13 milyon yurttaşımızı etkileyen deprem; maalesef yaşlılarımız için de can veya mal kaybıyla sonuçlanmaktadır. Bakım ve sağlık desteğine ihtiyaç duyan yaşlı bireyler için yıkıcı süreç depremden sonra da devam etmektedir. Engelli ve yaşlı bireyler için depremin etkilerini geride bırakmak bizlere kıyasla çok daha zor olacaktır. Barınma, sağlık, bakım, beslenme ve gözetim gibi temel ihtiyaçların ivedilikle sağlanması bir zorunluluktur.
Yaşlı bireyler için deprem sonrası sürecin depremin kendisi kadar önemli olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bunun sebebi ise yaşlılık dönemi problemlerinin oldukça titizlik gerektiriyor olmasıdır. Örneğin; 30 yaşında birisinin sağlık problemlerine karşı bağışıklığı yaşı sebebiyle fazla iken ilacını 3 gün kullanmadan da hayatını idame ettirebilir, ancak bu süre yaşlılık döneminde hayati öneme sahiptir. Özellikle solunum desteği gerektiren hastalıklarda sürecin can kaybıyla sonuçlanma ihtimali oldukça yüksektir. Yetersiz beslenme, yetersiz sıvı alımı gibi konulardaki tolerasyonlarının da gençlik dönemine oranda daha az olduğu bir gerçektir.
Deprem Sonrası Yaşlılık Dönemi Barınma İhtiyacı
Barınma, ihtiyaçlar hiyerarşisinde en alt basamakta yer alan, bireyin en temel ihtiyacıdır. Deprem sonrasında barınma ihtiyacının hızlı karşılanamaması kişinin içinde bulunduğumuz mevsimde olumsuz hava koşullarına maruz kalmasına sebep olacaktır. Yaşlılık dönemi problemlerini ele alırken tüm sorunların aslında doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı olduğunu görmekteyiz. Burada zincirleme olarak meydana gelecek sorunun ilk adımı barınma olabilir. Kişi barınma sebebiyle hasta olabilir, devamında sağlık desteğine erişiminin kısıtlı olması sebebiyle çok daha ciddi sorunlarla karşılaşabilir. Bu sebeple afetlerde öncelikli olarak hassas gruplara müdahale yerinde olacaktır.
Deprem Sonrası Sağlık Hizmetleri İhtiyacı
Deprem ve afetlerden bahsedilince bireylerin aklına oradaki sağlık çalışanlarının doğrudan enkaz altından çıkan kişilere hizmet sunduğu düşünülmektedir. Ancak afet döneminde sağlık personellerinin tek çalışma alanı bu değildir. Çünkü afet olmasa da işlemesi gereken bir sağlık ihtiyacı zaten vardır. Mevcut sistemin aksaması depremden etkilenmeyen kişilerin bile can kaybına sebep olacaktır.