Bilimsel olarak kanıtlandı. Yaşanarak da görüldü. Virüs en çok 65 yaş üstü insanları etkiliyor. O halde çok net olarak, virüsle mücadele de huzurevleri unutuldu diyebilirim.
Huzurevi ve yaşlı bakım merkezleri düzleminde ülkemizin devlet,özel, vakıf ,azınlıklar ve belediyeler dahil toplam 30 bin civarında yatak kapasitesi var. Hizmet alan yaşlı sayımız ise 27-28 bin kadar. Almanya da bu sayının 1 milyon üzerinde olduğunu düşünürsek epeyce gerilerde sayılırız.
Covid 19 virüsü tüm dünya için salgın olarak ilan edildi Dünya Sağlık Örgütü tarafından. En çok da yaşlı nüfus üzerinde etkili ve ölümlere sebep oluyor. Çin de ilk görüldüğü günlerden itibaren Suadiye Huzurevi yöneticileri olarak, tüm şubeler hep istişare içinde olduk. Önceliğimiz maskeden eldivene, pamuktan dezenfektan ve kolonya ya kadar, yoğunlukla ihtiyaç duyabileceğimiz malzemelerin tedarikini sağladık. Hizmet verdiğimiz konuk yaşlılarımızın bakımını aksatmamaktı ilk düşündüğümüz.
Sonrasında virüs vakalarının arttığını ve başka ülkelere yayılmaya başladığını gördük. Bu durumda huzurevi olarak ilk yaptığımız ziyaretleri kısıtlamak oldu. Yaşlı yakınlarımıza duyurular yaparak ziyaretlerini azaltmalarını istedik. Toplu ziyaretleri ve etkinliklerimizi iptal ettik. Hijyen ürünlerimizin sayısını arttırarak daha erişilebilir hale getirdik. Personelimizi hijyen konularında uyardık. Birkaç gün sonrasında yaşlı yakınlarımıza ziyaretlerini kısıtlamaları hususunda tekrar uyarı duyuruları yaptık. Tam bir uyum oldu. Dost bildiğimiz huzurevlerini arayarak böylesi bir uygulamaya geçmelerini önerdik. Dışardan gelecek tüm yatışları durdurduk. Personel eğitimlerine hız verdik. Bu arada huzurevi ve yaşlı bakım merkezlerinin bağlı olduğu, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünü bu konuda hiç bir girişimi olmadığını gördüğümüzden, direk olarak Genel Müdürlüğümüzü aradık. Konunun huzurevlerinde kalan yaşlılarımız için çok önemli olduğunu ve ziyaret kısıtlamasının ötesinde yasaklamaya gideceğimizi, kendilerinin de bu konuda bir tebliğ yayınlamalarını rica ettik. O tebliğ biz yasaklamaya geçtikten çok sonra geldi ne yazık ki.
18 Mart itibari ile personelimiz de evine gitmiyor artık. Suadiye Huzurevleri lojmanlı sistem ile çalışıyordu zaten. Kendi evinden gidip gelen arkadaşlarımız da büyük bir özveri ile sisteme dahil oldular bu süreçte. Tüm kuruluşlarda çalışan personelimizin haklarını ne yapsak ödeyemeyiz, sonsuz bir çaba içindeler.
Bizler huzurevi yaşlı bakım merkezleri olarak, özel gibi görünsek de yarı kamu kuruluşlarıyız. Herşeyimiz bakanlık tarafından belirleniyor. Örneğin valilik onayı almadığımız hiç bir personeli çalıştıramıyoruz. Hemşire, yaşlı bakıcı yada temizlik personeli hiç farketmez. Yaşlılarımıza verilen yemeğin menüsü, alzheimer hastalarımız dahil yaptırılan aktivitelerin raporları, yaşlı bakım planlarımız, hasta takip çizelgelerimiz, sosyal inceleme raporlarımız, herşeyimiz bakanlık kontrolünde. Alacağımız ücreti dahi onlar belirliyor.
Bu bağlamda, böylesi olağan üstü koşullarda huzurevlerinin bakanlık tarafından, bu denli yalnız bırakılmasını asla kabullenemiyorum. Ne gelen var ne giden misali durumdayız adeta. İstanbul da yada tüm Türkiye’de huzurevi ve yaşlı bakım merkezlerinde kalan yaşlılarımız, devlet korumasındadırlar. Bu nedenle daha değerlidirler ve kesinlikle kuruluş sahiplerinin vicdanlarına bırakılmamalıdırlar.
Devlet böylesi özel günlerde sosyal devlet olduğunu göstermelidir. En yüksek risk gurubunda yer alan yaşlılarının yanında yer almalıdır. Genelge ve tebliğ yayınlamakla, whatsapp guruplarından talimat vermekle yükümlülüğünden kurtulamaz. Huzur ve yaşlı bakım merkezlerinin en çok bu dönemde denetlenmeye, bakanlığın yanında olduğunu görmeye ihtiyacı vardır.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, günümüz koşullarında yaşlı hizmetleri anlamında sınıfta kalmıştır. İstanbul merkezli resmi ve özel bakanlığa bağlı tüm huzurevi ve yaşlı bakım merkezleri ne yazık ki sahipsiz ve bir başına kalmışlardır. Bakanlığımız, sağlık bakanlığının tüm medyada yayınladığı tedbir genelgelerini, bizlere whatsapp gurubundan tekrar iletmeninin ötesine gidememiştir.
Amerika ve Avrupa da ki huzurevlerinde neredeyse toplu ölümler yaşanmakatdır. Bakanlığımız iş işten geçmeden, çok geç kalınmadan, yayınlanan tebliğlere ne kadar uyulduğunu huzurevlerini ziyaret ederek bizzat görmelidir. Sokağa çıkma yasağına yönelik çalışmalar şimdiden yapılarak personelimiz korunmalıdır. Kuruluşlara en az 1 ay süre ile yaşlı kabulü yapılmamalıdır. Personel kuruluşta yada yakın yerde ki lojmanlarda kalmalıdır.
Suadiye Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezleri olarak, kuruluşlarımızda hizmet alan yaşlılarımızın ve personelimizin sağlığını korumak birinci derece görevimizdir. Bu nedenle bakanlık tarafından alış tebliği yayınlanasa bile, hastanelerin karantina bölümlerinden çıkışlı yaşlı hasta almayacağız. Bakanlığımız zaten ilgisiz bıraktığı huzurevlerine, böylesi ölümcül bir yük vermemelidr.
Ekrem AZAKLI
Sosyal Hizmet Uzmanı
Suadiye Huzurevleri Kurucusu